Kırmızı Oda Dizisi ve Sosyal Hizmet

1

Sevgili meslektaşlar ve değerli okurlar bugün içeriğimize bir müjde ile başlayalım. Çalışma alanlarımıza RTÜK’ te eklenmiş bulunmaktadır.  İlgili detaylara buradan bakabilirsiniz.  Bunun gerekli olduğuna çok önceden değinmiştik. Bu habere özel televizyon sektöründe oldukça ön planda olan “Kırmızı Oda” dizisini analiz etmeye ne dersiniz ? Şu aralar 33. bölümü yayınlanan ve kadrosunda Psikiyatri rolündeki Binnur Kaya’dan tutun birçok oyuncuya yer veren bu dizide tüm oyuncular adeta  başrol gibi oynamaktadır. Kırmızı oda dizisi gerçek hayat hikayelerine dayanmaktadır. Bu da insanın diziye kolayca yönelmesini sağlıyor. Çünkü dizi ve film sektörü “Bunlar tamamen hayal ürünüdür gerçek kurum ve kuruluşlarla hiçbir ilgisi yoktur.” gibi ibareler kullanmaktadır. Bu da dizinin neden bu kadar popüler olduğunu daha iyi anlatmaktadır.

DİZİNİN VERMEK İSTEDİĞİ MESAJ 

Özellikle Sosyal hizmet bölümünün Psikoloji bölümü ile ortak noktasına değindiğimizde bu diziden çıkarılacak birçok mesaj vardır. Zira  bu dizi sadece dram odaklı damarlarımızı kabartıp gözyaşlarımızı akıtmak için yapılmamıştır. Dizinin asıl amacı empati becerimizi geliştirmek ve ön yargılarımızdan kurtulmaktır. O zaman hızlı bir giriş yapalım.  Kırmızı oda adından da anlaşılacağı üzere duygularımızın bir uzman tarafından kontrollü bir şekilde açığa çıkmasını sağlayan hatta bireyin ağırlıklı olmak üzere öfke,kin,gözyaşı ve çığlıklarını ortaya çıkardığı arındığı bir ortamdır. Bu ortam tamamen güven çerçevesinde oluşur. Nitekim dizide kullanılan dekor, yardımcı ürünler, klinikteki çalışanların tavır ve tutumları kısacası  her detay kişinin rahat edebilmesi için hazırlanmıştır. Dizide verilen şu ince mesajlarda çok manidardır. Mesela acılarıyla baş etme yöntemleri bu konu üzerine yatırım yapılması çok değerli. İsterseniz bunu örnek üzerinden inceleyelim. Delikanlı Sadi karakteri acısını saz ile Meliha acısını ağıtlarıyla ayla acısını kıvrak zekasıyla, Recai acısını azmiyle, Selvi acısını şefkatle, Boncuk acısını  hayal gücüyle şekillendirip baş etmiştir. Burdaki asıl amaç mücadelenin verilişidir. Dizideki ortamın seyircide bıraktığı izdir. Terapinin aslında ne kadar iyi geldiğini, ön yargılarımızdan kurtulup içimizi bir uzmana aktarmanın faydalarına değinmektedir. Dizide birçok tema işlenmektedir. ama tüm bu temaların ortak noktası “Aile ve çocukluk mirasıdır”. Bu iki kavram dizinin kilit noktasıdır. Dizinin verdiği en güzel mesajlardan biride “İyiliğin temelinde sevgi, kötülüğün temelinde ise sevgisizlik vardır” sözüdür.

DİZİNİN FARKINDALIK YARATMA DÜZEYİ

Dünya  zorlu bir sınav yeridir. Kimileri için her şey çok önceden hazırdır kimileri içinse hep bir yokluk vardır. Bu durumun seviyesini nasıl ve kime göre belirliyoruz aslında bütün mesele bu. Kırmızı oda dizisi birçok olumsuz durumu ve karakter tutumunu itinayla seyirciye yansıtmaktadır. Nitekim bunları  izlerken yaşadığımız duygu geçişlerini çok derinlerde hissederiz. Ama bu yeterli değildir. En basiti bu insan manzaralarından birine denk geldiğimizde usulca uzaklaşıyor, bakışlarımızı çeviriyor, kulaklarımızı tıkıyabiliyoruz. Ama şu bir gerçek ki birileri bu durumların bedelini çok ciddi bir şekilde ödüyor. Ve bizler bu durumları televizyonda ya da sosyal medyada gördüğümüzde şaşırıyor hatta insanın  karanlık dünyasından gördüğümüz bu karelerle adeta dehşete düşüyoruz. Peki bu kaç saat sürüyor 1- 2 saat hadi gündemin seyrini göre 1-2 gün daha sürebilmektedir. Peki sonra ne oluyor ne yazık ki başımıza gelmediğinde ya da çevremizde yaşanmadığında unutulup gidiyor. Bunu yadırgamıyorum çünkü insanoğlu her şeye alışır. Acı zamanla geçmez sadece zamanla acıya da alışırız. İşte bu durum bizi korkutmaktadır. Kimsenin yaşamak istemediği hatta detaylarına değinildigi zaman maruz kalmak istemediği  bu konular artık normallesmiş bir durum olarak ele alınıyor malesef. Bu normal kavramını biraz açacak olursak şiddet üzerine değinelim. “Hem severim hem döverim, kızını dövmeyen dizini döver, Kadının sırtından sopayı,karnından sıpayı eksik etmeyeceksin vb. cümleler ” Korkunç ne yazık ki! Birde bunun şu versiyonuna bakalım “Erkek adam ağlamaz, Ne de olsa erkek milleti değil mi hepsi aynı” gibi söylemler bunlar globalleşen dünyaya rağmen yerinde sayan kalıplaşmış düşüncelerdir. Kırmızı oda dizisi aslında tam da bu kalıplasmış  konular yüzünden hayatlarının birçok yerinde bu durumun dezavantajlarını taşıyan insan manzaralarıyla dolu. Kimi hayat koşulları yüzünden ailesi parçalanıyor sokağa düşüyor, kimi acımasızca muamele görüyor, kimi sevgisizlikten dolayı dünyasını aydınlatamıyor ,kimisi şiddetin her türlüsünü maruz kalıp susmak zorunda kalıyor. Kimi,kimi ,kimi bu kırılmayan döngü içerisine birçok yeni birey geliyor döngüyü kırmadan bir halka misali diğer kuşağa aktarıyor sonra neden düzelme olmuyor diye düşünüyoruz. Oysaki kişi bu döngüden besleniyor ve bunları norm ediniyor. Geç mi kaldık  yoksa hala bir umut var mı ? 

DİZİYİ DAHA YAKIN MERCEKTEN İNCELEYELİM

Şimdi içeriğin can alıcı noktasına gelelim bu dizinin hiç mi kusuru yok dediğinizi duyar gibiyim.   Evet bu önemli bir konu bu dizinin fanı olarak sadece olumlu yerlerine değinmem etik olmaz. O zaman eleştirilerimi şu şekilde dizebilirim. 

  1. Dizinin başında dört te rapist insanlara hizmet veriyordu. Özellikle Deniz hoca ve Ayşe hoca çocukların dili olan “Oyun terapisine” iyi vurgu yapıyordu. Bunun devam ettirilmesi gerekiyordu. Çünkü terapiye sadece yetişkinler gelmez. 
  2. Dizi birkaç bölümde az da olsa Sosyal hizmet uzmanına yer verdi. Ancak bu yetersizdi. Osman’ın hikayesinde bunu gördük. Sosyal hizmet uzmanı sadece Sevgi evlerinde çalışmaz. Daha çok yer verilmelidir.
  3. Dizide diğer meslek elemanları (Sosyal hizmet uzmanı, çocuk gelişimci, Aile danışmanı ve daha çok psikolog) olacak şekilde yer verilmelidir.)
  4. Dizide birçok tema işlendi. Ancak Engellilik,kanser,intihar ve LGBT bireylerin yaşadığı sorunlara değinilmedi evet belki dizi daha sonra da bu konuları işleyebilir.Bunu merakla bekliyoruz.

Bu eleştirileri yapmamın nedeni dizinin güzel işleyişine süreklilik katmak nitekim biz öğrenciler için online staj veren bu dizi birçok insanada farkındalık katmaktadır. Umarım terapiye karşı olan direnci bir nebze olsada kırabilmişimdir. Unutmayalım ki bu zorlu dünyada uzman birinden yardım almak ileri ki yaşamımız için çok değerli bir adım olacaktır. Umarım dizi sektöründe farkındalığımızı arttıracak birçok dizinin devamı gelir. İçeriğimizin sonuna geldik. Sizde eğer dizide değinilmesi gereken bir detay olduğunu düşünüyorsanız eşlik edebilirsiniz.  

Sağlıklı günler  dilerim…

KAYNAKÇA 

(1)”https://tr.m.wikipedia.org/wiki/K%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1_Oda” den 17.04.2021 tarihinde esinlenmistir.

1 yorum
  1. Muslum Kaplan diyor

    Çok güzel ele almışsınız, emeğinize sağlık

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.