Dergi içinde yer alan yazılar ve yazılara ait kısa özetler aşağıda yer almaktadır. Derginin ve yazıların tamamına erişmek için en aşağıda bulunan bağlantıya gidebilirsiniz.
Neden Bugün ve Nasıl Bir Okul Örgütlenmesi?
Doç. Dr. Hicran ATATANIR, Sosyal Güvenlik Uzmanı, Bağımsız Araştırmacı, s.8
“Yazı, Türkiye’nin eğitim sistemi üzerine odaklanarak, eğitimdeki sorunları ve çözüm önerilerini ele almaktadır. Yazar, eğitimdeki eşitsizlikleri vurgulayarak, öğrencilerin sosyoekonomik düzeyine bağlı olarak yaşanan başarı farklılıklarını tartışmaktadır. Öğretmenlerin ekonomik zorlukları, eğitim emekçilerinin karşılaştığı sorunlar ve gençlerin eğitimden kopuşu gibi konulara da değinilmiştir. Makale, okul sosyal hizmetinin önemine vurgu yaparak, sosyal adaleti savunma amacını taşıyan bu disiplinin eğitimdeki eşitsizlikleri azaltma potansiyelini vurgulamaktadır.”
Yüzeye Çık(A)Mayan Bir Uygulama Okul Sosyal Hizmeti
Sevinç ÖZ, Sosyal Hizmet Uzmanı, s.13
Metin, okul sosyal hizmetinin tarihçesini inceleyerek, 1906-1907 yıllarında Amerika’da başlayan uygulamadan günümüze kadar olan gelişimini ele alıyor. Özellikle 1950’lerden sonra çocuklara yönelik sosyal hizmet uygulamalarının artmasıyla okul sosyal hizmetinin geliştiğini belirtiyor. Türkiye’de ise bu alanın henüz yeterince ele alınmadığını ifade ederek, günümüzde okul psikologları ve sosyal hizmet uzmanlarının eğitim sisteminde daha etkin rol alması gerektiğini vurguluyor. Metin, okul sosyal hizmetinin çocukların sosyal, psikolojik ve fiziksel koşullarını iyileştirmeyi amaçlayan multidisipliner bir yaklaşıma dayandığını ve eşitlikçi bir perspektifle sunulan eğitim modelleri ile öğrenci, öğretmen ve ailelerin bilincini yükseltmeyi hedeflediğini açıklıyor. Okul sosyal hizmetinin, okul temelli öğrenme programları aracılığıyla içsel ve dışsal davranış bozukluklarını ortaya çıkarmayı ve tedavi süreçlerine yönlendirmeyi amaçladığını özetliyor.
Çocuk Koruma Sisteminde Okul Sosyal Hizmetinin Yeri ve Önemi
Dr. Mehmet Can AKTAN, Başkent Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Ögretim Görevlisi, s.28
Bu yazı, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin (BMÇHS) evrensel bir yasal çerçeve sunduğunu belirterek, Türk Ceza Kanunu ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda çocuğun 18 yaş altında olduğunu tanımladığını ifade ediyor. Çocukların toplum içinde özel önlem gerektiren ve dezavantajlı bir kesimi temsil ettiğini vurgulayan bu yazı, çocukların korunma ihtiyacının can güvenliği, ihmal, istismar, şiddet ve madde kullanımı gibi kişisel ve sosyal sorunlarla ilişkilendirildiğini belirtiyor. Bu kavram, Türk hukukunda çocuk koruma sisteminin temel yasal altyapısının 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu olduğunu ifade ediyor. Bu kanun kapsamında çocuklara yönelik koruyucu ve destekleyici tedbirlerin bulunduğunu belirten yazı, eğitim tedbirinin bu tedbirlerden biri olduğunu ve Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda yetkili olduğunu vurguluyor. Okul sosyal hizmetinin, çocuğun eğitim hakkını temel alarak eğitime devamlılığı önleyen her türlü engeli ele aldığını ve çocukların korunması gibi konulara odaklandığını ifade ediyor. Bu yazı, çocuk koruma sistemi içinde okul sosyal hizmetinin yerini ve önemini ele almayı amaçlıyor
Çocuk Mahkemesi Uygulamalarında Okul Sosyal Hizmetine Duyulan İhtiyacın Örnek Vaka ile Değerlendirilmesi
Zeynep MUTLU, Sosyal Hizmet Uzmanı, s.37
Bu yazıda, çocuğun birey olarak yaşama hakkı ve değeri ile ilgili görev ve sorumluluklara vurgu yapılarak, çocuğun korunması ve sağlıklı bir birey olarak yetiştirilmesi için pek çok politika, uygulama ve hizmetin üretildiği belirtiliyor. Ancak, çocuğun çeşitli risklere maruz kalarak dezavantajlı bir duruma düşebildiği ve bu durumun çocuk suçluluğu gibi sonuçlara yol açabildiği ifade ediliyor. Çocuk suçluluğunun çeşitli nedenlere ve risklere bağlı olarak ortaya çıktığı, çocuğun içinde bulunduğu kültürel, sosyal, ekonomik çevre ve politik faktörlerden etkilendiği belirtiliyor.
Ayrıca, Türkiye’de suça sürüklenen çocukların yargılanmasının yetişkinlere özgü Türk Ceza Kanunu’na göre düzenlendiği, ancak çocuk koruma önlemlerinin Çocuk Koruma Kanunu’na dayandığı ifade ediliyor. Çalışmada, çocuk suçluluğunun önlenmesine yönelik Çocuk Koruma Kanunu’nun önemine vurgu yapılırken, uygulamada Türk Ceza Yasası’nın etkisi ve cezalandırmanın ön planda olduğu durumların adli istatistiklere yansıdığı belirtiliyor.
Çalışmanın devamında çocuk koruma sistemi ve suça sürüklenen çocukların durumu detaylı bir şekilde ele alınıyor. Suça sürüklenen çocuklar için çocuk adalet sistemi, ceza sorumluluğu, mahkeme kararları ve çocuk koruma tedbirleri gibi konular inceleniyor. Çalışmada, çocuğun suç işlemesine etki eden faktörlerin çok yönlü olduğu ve çocuk koruma sistemine duyulan ihtiyacın vurgulandığı anlaşılıyor.
Türkiye’de Okul Sosyal Hizmetinin Önemi-Risk Altındaki Çocuk ve Gençlerle Çalışmak
Süleyman KAÇMAZ, Sosyal Hizmet Uzmanı, s.45
Denemede, yazarın Türkiye’de okul sosyal hizmetlerinin önemini vurgulayarak, ceza infaz sistemine dahil olmuş gençlerle yaptığı çalışmalardan elde ettiği deneyimleri paylaştığı görülmektedir. Yazar, çocuk ve gençlerin karşılaştığı zorlukları ve sosyal hizmetin bu mücadelelerle başa çıkma rolünü anlamaya çalıştığını belirtmektedir. Ayrıca, madde kullanımı, şiddet davranışları, evden kaçma, kendine zarar verme ve sokakta çalışma gibi risk faktörlerine odaklanarak, bu gençlerin okul sosyal hizmetine olan ihtiyacını vurgulamaktadır. Yazar, özellikle ceza infaz kurumunda yaptığı “Tutuklu ve Hükümlü Ergenler için Psikososyal Destek Programı” çalışmasının önemine değinerek, bu tür programların okullarda da uygulanmasının gerekliliğini dile getirmektedir. Yazar aynı zamanda, çocukların riskli davranışlarının erken tespiti ve müdahale ile sosyal hizmetin bu süreçte oynayabileceği rolü vurgulamaktadır. Çocuk ve gençler arasında yaygın olan madde kullanımının, okul sosyal hizmet uzmanları tarafından erken tespit edilerek önlenmesinin ve tedavi edilmesinin önemine dikkat çekmektedir. Evden kaçma, şiddet davranışları ve kendine zarar verme gibi riskli davranışların altında yatan sebeplerin anlaşılması ve okul sosyal hizmet uzmanları tarafından etkili bir şekilde müdahale edilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Ayrıca, eğitim sisteminin suça bulaşma riskini azaltmada ve çocukların sağlıklı sosyal beceriler geliştirmesinde önemli bir rol oynayabileceğini vurgulamaktadır. Sokakta çalışma ve yaşamanın, gençlerin eğitimlerini, sağlıklarını ve gelecek kariyer fırsatlarını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekerek, okulların bu konuda önleyici stratejiler geliştirmesi ve gençlere destek olması gerektiğini belirtmektedir. Yazar, gençlerin eğitimleri ve gelecekleri için sosyal hizmetin ve eğitim sisteminin etkili bir destek sağlayıcı olabileceğini vurgulayarak, risk altındaki çocukları ve gençleri topluma entegre etmeye yönelik çabaların önemine vurgu yapmaktadır.
Adli Sosyal Hizmet Uygulaması Deneyimi ile Okul Sosyal Hizmetini Anlamak
Özgün ESEN, Aslı AKBUDAK, Fatma AYDIN, Özge ŞAHİN ve Pelinsu Ülkü YAŞAR, Sosyal hizmet uzmanları, s.52
Bu çalışmada, sosyal hizmet son sınıf öğrencilerinin aldıkları teorik bilgileri, adli alandaki uygulama deneyimleri bağlamında ele alıyoruz. Çocukların adli sürece dahil edilmesiyle başlayan sorunlar, yetersiz çocuk dostu alanların varlığıyla devam ediyor. Adli süreçte yazılan sosyal inceleme raporları için yetersiz görüşme imkanları, mahkeme tarafından ev incelemelerinin reddedilmesi, ayrıca rapordaki tedbirlerin yeterince uygulanmaması, verilen tedbirlerin takibinin yapılmaması, kurumun fiziki şartlarının yetersizliği, uzmanlara aşırı iş sorumluluğu gibi zorluklar yaşanabiliyor. Bu sorunlar, adli sosyal hizmetin gelişimi ve okul sosyal hizmetinin önemi açısından kritik. Çalışmanın amacı, adli alandaki eksikliklerin giderilmesi, özellikle çocukların adli sürece dahil olmasının engellenmesi, çocukların iyiliğinin öncelikli hale getirilmesi, yaşam ve gelişim haklarının gözetilmesi, suça karışan çocukların topluma kazandırılması ve bu bağlamda okul sosyal hizmetinin gerekliliği ile çocuk haklarına dair düzenlemelerin önemini vurgulamaktır.
Çocuğa Yönelik İstismar ve Okul Sosyal Hizmeti
Doç. Dr. Figen PASLI, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi, s.74
Bu metinde, çocuk istismarının engellenmesi ve önlenmesi için çeşitli önlemler ve yaklaşımlar ele alınmaktadır. İstismarın çeşitli türleri, çocuğun gelişimine olan olumsuz etkileri ve istismarın gerçekleştiği ortamlar incelenmiştir. Çocuğa yönelik istismarın önlenmesinde toplumsal bir yaklaşımın benimsendiği belirtilmiş ve bu kapsamda birinci basamakta önleyici faaliyetler, ikinci basamakta risk altındaki gruplara yönelik erken müdahale, üçüncü basamakta ise gerçekleşen istismarın sonrasında iyileştirme ve tekrarlanmasının önlenmesine yönelik çalışmalar ele alınmıştır. Ayrıca, çocuk istismarının gerçekleştiği ortamların tanımlanması ve bu ortamların önlenmesi üzerinde durulmuştur.
Çocuk istismarıyla ilgili eğitim sürecine odaklanıldığında, çocuğa temel davranışlar kazandırılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu bağlamda, çocuğun kendi bedenine saygı göstermesi, istenmeyen davranışlara karşı ‘hayır’ diyebilme becerisi gibi davranışların öğretilmesinin önemine işaret edilmiştir. Ebeveynlerin çocukla sağlıklı iletişim kurması ve çocuğun haklarını korumasının, eğitim kurumlarında da önemli bir rol oynadığı belirtilmiştir.
Metin aynı zamanda okullarda görev yapan psikolojik danışmanlar ve rehber öğretmenlerin çocuklardaki davranış değişikliklerini gözlemleme ve gerekli destekleri sağlama rolüne vurgu yapmaktadır. Okul sosyal hizmetinin, istismara maruz bırakılma riski olan çocukları belirleme, psikososyal destek sunma, yönlendirme yapma ve bütüncül bir yaklaşımı benimseme konusunda önemli bir rol oynayabileceği belirtilmiştir.
Son olarak, çocuk istismarıyla mücadelede sistemli ve işlevsel bir yaklaşımın benimsenmesi gerekliliği üzerinde durularak, bu süreçte sosyal hizmet uzmanlarının rolüne vurgu yapılmıştır. Okullarda sosyal hizmet uzmanlarının istihdam edilmesinin, istismara maruz bırakılan ya da risk taşıyan çocuklara etkili müdahalelerde bulunma, destekleme ve izleme imkanı sağlayabileceği belirtilmiştir.
Türkiye’de Çocuk olmak…
Murat ALTUĞGİL, Sosyal Hizmet Uzmanı, s.76
Metin, Türkiye’deki çocuk hakları, çocuk adalet sistemi, sosyal hizmetler ve eğitim alanlarında yaşanan sorunlara odaklanıyor. Ulusal ve uluslararası hukuki çerçeveleri vurgulayarak çocuk haklarına önem veriyor. Çocuk adalet sistemi, mahkemeler ve cezaevleri üzerinde durularak, çocuk suçluların haklarına vurgu yapılıyor. Ayrıca, sosyal hizmet uzmanlarının rolü, ekip çalışması gerekliliği, eğitimdeki sorunlar ve çocuk refahını artırmaya yönelik tedbirler üzerinde duruluyor. Metin, sosyal hizmet mesleğinin sorunlarına ve çocuklar için ulusal bir politika oluşturma ihtiyacına dikkat çekiyor.
Avrupa Konseyi Sosyal Hizmet Uzmanlarının Çalışma Yaşamına İlişkin 2001 Tarihli Tavsiye Kararı Üzerine Bir Değerlendirme
S. Sedat TÜRKERİ, Sosyal Hizmet Uzmanı, s.83
Metin, Avrupa Konseyi’nin sosyal hizmet uzmanlarının rolü, eğitimi ve stati ile ilgili tavsiye kararlarına odaklanıyor. Avrupa Konseyi’nin 2001/1 sayılı Tavsiye Kararı, sosyal hizmet uzmanlarının temel toplumsal rollerini vurgulayarak, bu rollerin yerine getirilebilmesi için belirli ilkeleri ortaya koymaktadır. Metin, sosyal hizmet uzmanlarının etik, eğitim, gelişim ve toplumsal uyum üzerindeki etkilerini değerlendiren prensipleri içermekte ve Avrupa ülkeleri arasında sosyal hizmet uzmanlarının hareketliliğini teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, metin, sosyal hizmetin insan haklarına saygı, etik kurallara uygunluk ve hizmet kalitesi gibi temel prensiplere odaklanarak, sosyal hizmetin geliştirilmesi için çeşitli öneriler sunmaktadır.
Sosyal Hizmet Bir Aşk Hikayesi
Mehmet ATEŞ, Sosyal Hizmet Uzmanı Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Hizmet Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi, s.93
Haber Analizi: Afette Kadın Olmak
Nimet Bersu SAĞLIK, Gülperi EKER, Selma YESILDAĞ, Yasemin ZENGİN İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Sosyal Hizmet Bölümü 4. sınıf öğrencileri,s.105
Türkiye’de Sosyal Refaha İlişkin Temel Sorunlar ve Sosyal Hizmet Uzmanlarının Karşılaştıkları Zorluklar
Ramazan YÜKSEL, SHUDER Genel Başkanı, s.119
