Bitmeyen Mücadele: Yaşamak -1

0

Merhaba sevgili dostlar,

Bugün sizlerle sürekli olarak verdiğimiz mücadele hakkında konuşmak istiyorum. Konuşmak dedimse öyle büyük ve sıkıcı kelimelerle bir kürsü üzerinden değil. Bu yüzden yanınıza en sevdiğiniz atıştırmalıkları ve kahvenizi alıp okumayı ihmal etmemenizi tavsiye ederim.

Yaşamak kimi zaman şairlerin dillerine, kimi zaman şarkılara, kimi zaman anlatılan masallara konu olmuştur. Hayatın olağan akışında pek farkında olmasak da yaşamanın güzelliğini çoğu zaman bu akış içinde kaçırabiliyoruz. Hepimize yaşamanın çok güzel olduğu öğretildi. Hatta öyle ki bir amaç uğruna yaşamamıza bile gerek görülmedi. Herkes ve tüm insanlar çok uzun yıllar boyunca yaşamak istedi, istiyor. Ölümsüzlüğün formülünü bulan doktorlara konu olan hikayeler, geleceğin ütopik yaşamını yansıtan bilim kurgu filmleri ve dahası. Yaşamak istiyoruz hepimiz ama nasıl ve ne şekilde yaşayacağımızı, yaşamımızı hangi uğurda harcayacağımızı ve insanlığına ne katabiliriz kısmını hiç düşünmeden. Gerçekten insanlığa bir faydamız olmadan yaşamak bir hayat geçirmek sayılır mı ? Elbette hayır. Yaşamak, nefes almaktan sabah 9 akşam 17 mesai yapmaktan, eve gelince kumanda ile beynimizin içerisine aşırı dozda duygusallık, mafya vari dizileri yığan kanalları gezmekten fazlası olmalı değil mi ?

İnsanlığına faydamız olmadan yaşamak sizce de fazlasıyla anlamsız değil midir ? Düşünmenizi istiyorum. Sadece kendiniz için yaşadığınızı varsayın. Aile, sevgili, eş, dost, evcil hayvanınız, sosyal anlamda bizleri var eden her türlü rol ve gruptan uzak bir yaşam. Sadece kendiniz ve gün geçirme üstüne bir yaşam felsefesi. Bu tip yaşamdan zevk aldığını söyleyen insanların geneline baktığınız zaman içlerindeki yaşama sevgisini ve şevkini kaybettiklerini görebilmeniz pek mümkündür. Bu felsefeyi benimseyen insanları bencil veya iyiliksiz diye etiketlemek ne benim haddim ne de sosyal hizmet etiğine uygun. O yüzden kendi penceremden ve naçizane düşünce dergahımdan aktarmaya devam edeceğim.

”Ya kardeşim ne nutuk atıyorsun iki saat sanki atom mu parçalayacağız, nobel mi kazanacağız, tutturmuşsun bir insanlık insanlık sen ne yaptın sanki bu kadar hariçten gazel okuyorsun” diyenlerinizi duyar gibiyim öyleyse daha fazla sizleri kızdırmadan yarar meselesine geçelim.

İnsanlığa fayda sağlamak için nobel ödülü kazanmanız veya pandemiyi bitirecek türden fikirlerinizin olmasına gerek yok. Karşılaştığınız insanlara gülümsemeniz, rica etmeniz, çay içmek için oturduğunuz kafelerdeki çalışanların işlerini kolaylaştırmanız gibi daha tonlarca basit gibi görünen ancak başlı başına insani ve hoşgörü ürünü olan bu tarzdaki her hareket insanlığa fayda sağlamaktadır. Vakit geçirmek için oturduğunuz mekanlardaki çalışanlardan bir şeyler isterken rica etmeniz, teşekkür etmeniz gibi basit görünen durumlar karşınızdaki insanın değerli ve insan olduğu için değer verilmesi gereken biri olduğunu hissettirecektir. Gülümseme konusuna gelince, ülkemizde acı bir biçimde birine gülümsemek flört etmekle eş değer tutulsa da ”aa bana güldü kesin benden hoşlanıyor” algısı oluşsa da bakın uzmanlar gülümsenin önemi konusunda ne diyor.

  1. Gülmek vücuttaki stres hormonunu azaltır.
  2. Daha olumlu olmanızı sağlar. 
  3. İnsani ilişkilerinizi geliştirir.
  4. Kalp hastalıkları riskini azaltır.
  5. İletişim kurmanızı kolaylaştırır.

İnsanlığa fayda sağlayacak aynı zamanda kendi bedeniniz ve ruh sağlığınıza da fayda sağlayacak bu eylemi yaşam dinamikleri içinde ihmal etmemek gerekiyor. İnsanlığa fayda sağlayan bir yaşam için çalışmak ve çabalamak gerekiyor tabi. Sadece gülümsemek veya nezaket sahibi olmak bana yetmiyor diyenlerdenseniz muhtemelen daha kalıcı ve kolektif bir farkındalık yaratmak isteyen gruba dahilsiniz. Aslında tam da doğru yerdesiniz. O yer neresi ben niye göremiyorum diyenler için sayfanın en üstündeki url bölümüne bakmalarını ve orada sosyal hizmet yazısına odaklanmalarını istiyorum. Evet doğru burası sosyal hizmet. Yaşarken mücadele edenlerin, kendi için yaşamaktan fazlasını yapanların yeri. Bitmeyen bu mücadelede sadece kendisinin değil insanlığın da mücadelesine destek olanların ekibi.

Yaşamak için mücadele şarttır.

-Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk

Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle. Unutmadan belirtmem gerek her zaman mesleğe ve mesleki alanlara dair yazılar yazmak gibi bir adetim hiç olmadı. Mesleğimizin getirdiği rollerin yanı sıra hepimiz birer insanız. Bu yüzdendir ki biraz da yaşama dair yazmak istedim. Sevgiler.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.