Kanserle Mücadele: Onkolojik Sosyal Hizmet

0

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba. Bugün Sosyal hizmetin anlamlı ve bir o kadar özel durağı olan Onkolojik Sosyal hizmet durağına gideceğiz. Bu durakta cesur insanların verdikleri mücadeleye değineceğiz. Hazırsanız başlayalım….

KANSERİ TANIMAK

    Kanser içi çok dolu bir kavramdır. Bu kavramı detaylandırdıkça acı, hüzün, keder, bunalım vb. birçok olumsuz taraf görürüz. Hatta bu kavramı boyutsal olarak ele aldığımızda kederli bir aile, öfkeli ve acılı bir hasta, yarım kalmış arkadaşlıklar ve gelecek kaygısını net olarak görebiliriz. Peki kanseri kanser yapan tam olarak nedir? Bazen haberlerde  gördüğümüz bazen başkasından işittiğimiz feryatların sebebini daha yakından görelim.  

   Kanser dünya çapında en çok görülen hastalıklardan birisidir. Son yıllarda ciddi artış göstermiştir. Çünkü kanser karmaşık ve hızlı yayılan kronik bir hastalıktır..  Kanserde kişinin hayatı sonlanabilir ya da oldukça sanrılı bir süreç içerisinde hayatını sürdürebilir. Kişi hayatında eskisi kadar doyum almaz ve bu bütün hayatına yansıyacak şekilde devam eder. Kanser kendini hemen belli etmez. Bu yüzden insanlar bu hastalığa yakalandığında şok olabilirler. 

  Kanserde sadece sağlık bütünlüğü bozulmaz buna eşlik eden birçok faktör vardır. Kanser uzun süreli  bir tedavi olduğundan vaktinizin çoğu burada gidebilir. Kişi hem maddi hem manevi olarak sorun yaşayabilir. Kanser kişinin günlük rutinini ve ilişkilerini oldukca etkiler. Tedavinin getirdiği ruhsal bunalım ve somatik ağrılardan dolayı mücadele etmekte zorlanabilir. Bu zorlu geçen süreçte hastaya verilecek en büyük destek ” sabır ve cesarettir. ” Bu yaşanan süreçte dile gelen bu sözcükleri uygulamaya geçirmek zordur ama imkansız değildir. Sonuçta ne derler bilirsiniz inanmak başarmanın yarısıdır. O yüzden başarıyı dillendirmek gerekir. 

KANSER SÜRECİNDE YAPILMASI GEREKENLER

   Motivasyon ve destek kanserle savaşmakta kalkan görevi görmektedir. Bireyi hastalığın yıkıcı sürecinden korumak hasta için çok önemlidir. Nitekim kanserle savaşmadan önce kanseri iyi tanımak ve onu kabullenmek gerekir. Ardından neler yapılması gerektiği daha kolay belirlenebilir. Hasta bu süreçte ne yapacağını, nasıl bilgi edineceğini ve nasıl ilerleyeceğini tam olarak bilemediğinden profesyonel destek şart olacaktır. Sosyal hizmet tam olarak bu noktada devreye girmektedir. Sonuçta bireyin yüksek yararını sağlamak için kolaylaştırıcı ve arabuluculuk rolü aktif olarak devreye girmesi gerekecektir. 

   Kanserli bireyler  birçok evreden geçer. Bu evrelerde aile desteği kişinin stres ve kaygısında oldukça etkilidir. Sonuçta bilinmez bir yolculukta  size eşlik edecek birilerinin olması rahatlatıcı bir etki sağlayacaktır. Sosyal Hizmet bu durumda çevresi içinde birey esasına yönelik çalışmalarda bulunur. Kişi merkeze alınır. Güçlendirme yapılmaya çalışılarak bireye destek sağlanır. Nitekim kanser sürecinde birey birçok yakınmayı dile getirir. Kendisini acımasızca davranabilir ve bunu yaparken de oldukça öfke biriktirebilir. Ve bu öfkeyi çevresine çok sert bir şekilde yansıtır. Ailesine yük olduğuna ve onlara acı çektirdiğine dair umutsuzluklar biriktirir ve ne yazık ki bu süreç kişinin tedavisinin gerilemesine sebebiyet verecektir. Bu yüzdendir ki  hasta beslenme, uyku düzeni ve ilişkilerinde bozulmalar yaşayacaktır. Nitekim hastalığın seyri gün geçtikçe hastayı yıpratır. Kişi yaşadığı çöküş durumunda bünye olarak zayıflamaya ve başka hastalıklara açık hedef hale gelecektir. Ve bu çok risklidir. 

   Kanserin sinsi bir hastalık olduğuna değinmistik. Kanserde bazı bireyler tedavi olabilirler. Bazıları bu şansı bulamayabilir ve hayatları ne yazık ki sonlanabilir. Erken tanı ve tedavi bireyin yaşam koşullarında önemli yer teşkil eder. Unutulmamalıdır ki kanserden sonraki tedavi oldukça zor ve pahalıdır. Ancak kanserden korunmak ve önlem almak bir o kadar ucuz ve etkin bir yöntemdir.

SOSYAL HİZMET BAĞLAMINDA 

   Evet Tıbbi Sosyal Hizmet olarak geçen ancak “Onkolojik Sosyal Hizmet “diye bilinen bu konuya giriş yapalım. Onkoloji kanserle mücadele tedavisine ve konusuna odaklanır. Onkoloji ekip çalışmasına dayanır. Bu ekip çalışmasında  Sosyal hizmet uzmanı, Psikolog, Hemşire, Cerrah vb.meslek elemanları bulunur. Onkolojik hizmet kişinin güçlü yanlarını ortaya çıkararak kişiye motivasyon ve destek sağlar. Bu da tedavinin seyri için kilit noktadır. Kanserle savaşabilmek için moral seviyesi yüksek olmalıdır.

SOSYAL HİZMET YETKİNLİKLERİ NELERDİR?

  • Hasta ve ailesine konu hakkkında detaylı bilgi verebilmek
  • Süreç icerisinde oluşacak masraflara karşın toplum koşullarına uygun çözüm yolu geliştirmek
  • Oluşan dirençleri kırma ve müdahalenin hedefini, faydalarını  ve olası sonuçlarını anlatmak.
  • Sorun ve şikayetlerin bir süreliğine olduğu iyileşebilmek için bunun önemine vurgu yapabilmek
  • Hasta ve aileyi etkin bir şekilde dinleme ve kendilerini ifade edebilmesini sağlamak.(Özet ve diğ., 1998).
  • Etkili iletisim becerilerine sahip olabilmek.
  • Gizlilik ve mahremiyete önem verebilmek
  • Danışmanlık hizmeti vermek.
  • Psiko-egitim verebilmek.
  • Hastanın sürece uyumunu kolaylaştırmak ve moral düzeyini yüksek tutabilmek
  • Ortak bir paydada farklı bakış açılarını ele alıp değerlendirebilmek
  • Beden dili ve mimiklerimiz ile tam destek vermeye yönelik ifade sergilemek
  • Farkındalık çalışmaları oluşturarak kişiyi motive edebilmek.

Bu görevler tedavide olmazsa olmaz niteliklerdir.  Ama bu sadece Sosyal hizmet için geçerli değildir. Bütün insanlar bu hassas konuda dikkatli olmalıdır. Hasta mücadelede zorlanıyorken onu yadırgamak, anlayış göstermemek şüphesiz kişiye acı vermektedir. Bu kadar zorlu geçen bu dönemde eleştirel yaklaşmak mı yoksa yardım eli uzatmak mı ? Nitekim acıyı duyabiliyorsak insanızdır. Acı insanoğlu için ortak dildir. O zaman kanserle verilen bu mücadelede en büyük destek onları anlamamızdır. Neslican Tay ve onun gibi nice cesur kişilerin yanındayız. Nitekim  bu savaşta onlar hep güçlü bir savaşçı olarak anılacak. Umutlu ve güzel yarınlara sevgiyle kalınız.

KAYNAKÇA

Özet, A., Işıkhan H ve Erdoğdu E. (1998) “Kanser Hastalarına Psikososyal Destek”, Hematoloji – Onkoloji Dergisi, 1 (2), s. 101 – 106

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.