Sosyal hizmet mesleğine bakış açısı ülkemizde son 20-25 yıllık süreçte hızlı bir değişim içerisine girdi. Sosyal hizmet mesleği 2000’li yılların başında sadece kamu tarafından istihdamı yapılan (en azından öyle sanılan) masa başında çeşitli sosyal yardım yürütücülerin mensup olduğu bir meslek grubu olarak algılanırdı. Günümüzün değişen ihtiyaçları, sosyal hizmet bilimine ve mesleğine gönül vermiş akademisyenlerimiz, meslek elemanlarımız ve mesleğin henüz başında olan sosyal hizmet öğrencilerimizin katkılarıyla hızlı bir değişim içerisine girdik. Yurtdışında ve çeşitli makale, dergi ve kitaplarda okuduğumuz gibi sosyal hizmet mesleği artık ülkemizde de danışma merkezlerinin, sivil toplum örgütlerinin, özel sektörün (bakım evleri, huzur evleri, anaokulları ve kreşler) vazgeçilmez unsurlarından biri haline geldi ve gelmeye devam ediyor. Ne yazık ki bu durum özellikle ülkemiz gibi henüz gelişmekte olan ve yeteri kadar mesleki bilgiye sahip olunmayan ülkelerde beraberinde birçok farklı sorunu getiriyor. Bu sorunlardan en büyüğü mesleki fanatizm.
Aile danışma merkezinde veya psikolojik danışmanlık merkezinde çalışan bir sosyal hizmet uzmanı oldunuz ve kendinize bir Instagram hesabı açtınız. Aldığınız eğitimleri; oyun terapisi, masal terapisi, aile danışmanlığı, bilişsel davranışçı terapi vb. gibi eğitimleri yazdınız. Ki bu eğitimleri başarıyla tamamlayıp, gerekli belgeleri aldıktan sonra uygulayıcı olarak bu eğitimleri verebiliyor olmanız en doğal hakkınız. Hiç kimse siz bu eğitimleri aldıktan sonra hayır sen psikolog değilsin BDT uygulayamazsın diyemez, diyememeli. Ülkemizde ne yazık ki oldukça hassas ( veya nefretle beslenmiş) gruplar var. Siz Sosyal Hizmet Uzmanı veya Sosyal Çalışmacı unvanı kullanıp böyle bir hesap açmanıza rağmen bu kişiler kendini Psikolog olarak tanıtıyorsun ”sahtekar” gibi ağır ithamlarda bulunabilirler. Oysa psikolojide de sosyal hizmette de temel kural ön yargılı olmamaktadır. Ön yargılı olan bireyler ister psikolog olsun ister sosyal hizmet uzmanı mesleklerinde başarı elde edemezler. İnsanları mesleki bilgi, birikim ve becerilerini kullandıkları için suçlamak tamamen çamur at izi kalsın mantığıdır ve yanlıştır.
Mesleki Fanatizme Sahip Bireylere Öneriler
- Hakkında bilgi sahibi olmadığınız konular için karşınızdaki kişiyi suçlamayın. Öncelikle bilgi sahibi olmaya çalışın. Bilginin bir tık uzağımızda olduğu modern zamanlardayız, sosyal hizmete dair bilginiz yoksa lütfen google akademik, tez bankası vb. gibi platformlardan sosyal hizmet bilim ve mesleği hakkında bilgi sahibi olmaya çalışın.
- Sosyal hizmeti ve sosyoloji bilimini birbirine karıştırmayın. Sosyologlar bildiğiniz üzere toplum odaklı olayları değerlendirirken, sosyal hizmet mesleği çevresi içinde birey perspektifinde olayları değerlendirir. Yani sanılanın aksine sosyal hizmet mesleği sadece toplumla uğraşan veya sadece bireyle çalışan bir meslek grubu değildir.
- Mesleki fanatizm yaşam kalitenizi düşürür. Mesleki fanatiklik ve alan işgallerinin bol olduğu ülkemizde bu konuya dair yoğun bir hassasiyet var bunun farkındayım ancak bu fanatizm kişinin nefret dili geliştirmesine neden olur. Nefret dili de kişinin hem sosyal hayatını hem de meslek hayatını olumsuz yönde etkiler.
- Yurtdışı kaynaklı yayınları mutlaka okuyun. Sosyal hizmetin terapötik süreçlerin içinde var olduğunu, bireyden ayrı düşünülmediğini görebilirsiniz.
Mesleki fanatizm sadece psikologların veya sadece sosyal hizmet uzmanlarının yarattığı bir kavram değildir. Bu yüzden sadece psikoloji veya sosyal hizmet odaklı düşünülmemelidir. Ülkemizde özellikle psikoloji ve sosyal hizmet mesleği arasında kıyasıya bir ”alan işgali yapıyorsunuz” yarışı var. Oysa ki belirtilen her iki meslek grubu da iş birliği içinde çalışır. Birbirlerinin mesleki becerilerinden faydalanırlar, kendilerini yetersiz gördükleri durumlarda gerekli yönlendirmeleri yaparak kendilerine müracaat eden kişiye maksimum fayda sağlamaya çalışırlar.
Sosyal hizmet uzmanları aile danışmanlığı eğitimi almışlarsa aile danışma merkezi açabilirler ve aile danışmanı olarak çalışabilirler. Bu kendilerine kanunla verilmiş bir haktır. Bu yüzden sosyal hizmet uzmanlarının sadece kamuda veya sosyal yardım ağlarında çalışmadığını bilmek ve öğrenmek gerekir. Aile danışma merkezlerinde çalışan kıymetli meslektaşlarımıza ve değerli akademisyenlerimize başta kıymetli hocam Psikodramatist Sn. Odise Vuçinas olmak üzere sosyal hizmet mesleğinin tanınması ve hak ettiği değeri görmesi için çalışan sosyal hizmet uzmanlarına ve öğrencilerine, insanlara fayda sağlamak, iyilik hallerini arttırmak ve psikolojik süreçlerinin iyileştirilmesini sağlayan tüm psikologlara ve psikoloji akademisyenlerine alana yaptıkları adına hepinizin huzurunda teşekkür ederim.
Çeşitli gruplar bizleri ayrıştırmaya, bölmeye çalışsa da bizler biliyoruz ki belirtilen meslek grupları bir vücudun organları gibidir. Birisinde meydana gelebilecek bir bozulma tüm vücudu etkileyecektir. Bu yüzden mesleki fanatizm yerine meslekler arası işbirliği ve örgütlenmeyi arttırmak temel amacımız olmalıdır.
Günah keçisi aramadığımız ve her mesleğin hak ettiği değeri gördüğü bir ülke dileğiyle…
