Yeni Mezun: Tükenmişlik

0

Merhaba sevgili okurlar,

Bugün çoğumuzun yaşadığı, okurken ”aa evet ben de bunları yaşadım, yaşıyorum” diyebileceği durumları ele alan, içimizdeki kara bulutları dağıtacak bir okumaya başladığınızı söylemek istiyorum.

Bin bir zorluklarla ilkokul, ortaokul, lise, üniversite gibi sayısız basamaklı sınıflar arasında geçiş yapıp durdun ve nihayet o istediğin diplomaya sahipsin. Üniversitenin son yılına kadar çoğumuzun aklına ”yahu tamam mezun oluyoruz da mezun olunca ne yapacağız” gibi sayısız düşünce bulutu giriyor veya girmeye hazırlanıyor. Öncelikle söylememiz gereken nokta mezun olur olmaz alanınıza dair bir iş bulabilmeniz Türkiye şartlarında ne yazık ki pek mümkün görünmüyor. Mezun olma süreciniz tamamlandığında karşınıza sınıf arkadaşlarınızın Instagram storyleri, ”yeni işinde başarılar” çiçekleri çıkıyor ve bu durum sizin sinirinizi bozuyor olabilir. Günde 50 story atan arkadaşlarınız varsa bu durum daha da çekilmez oluyor. 

İş Bulma Siteleri İle Verilen Savaş

İş bulma sitelerinde ”Sosyal Hizmet Uzmanı” yazarak arama seçeneklerinden filtreleme yaptın ancak karşına Türkiye genelinde sadece 2-3 iş seçeneği çıkıyor. Çıkan iş seçeneklerine baktığınızda ”alanında en az 2 yıl deneyimli” gibi hepimizin sinirini bozan o yazıyla karşılaşıyorsunuz. Yeni mezun olan insanların işe başlamaması için kurulmuş bir sistem gibi değil mi sizce de? Neden her işveren ”tecrübe” adı altında çalışanlarını eğitmek, göstermek ve bilgi aktarımı yapabilmek yerine, ”kardeşim işini bilsin beni uğraştırmasın” idealinde dersiniz. Çünkü işverenlerimizin seçeneği çok fazla ancak ne yazık ki bu durum iş arayan yeni mezun kesim için bir olumsuzluk. Her yıl binlerce mezun veren yüzlerce fakülteden bahsediyoruz. Sivil toplum örgütleri de dahil olmak üzere çoğu özel sektör alanının ”tecrübe sahibi” kisvesi altında ilerlediğini görmek üzücü. Özel sektörde çalışma alanımız çok fazla evet ancak ne yazık ki çeşitli iş bulma sitelerinde verilen ilanların çoğu genellikle İnsan Kaynakları hedeflerini doldurmak adına açılıyor. ”Sosyal Hizmet Uzmanı” diye filtrelediğiniz arama seçenekleri karşınıza, ”Sosyal Medya Uzmanı” gibi bölümünüzle alakasız ilanları önermeye başlayacaktır. Bu durum daha da sinirinizi bozacak tükenmişlik hissi tüm bedeninize işleyecektir, normal bir durum. İş bulamıyorum, okuduğum bölüm neye yarıyor diyorsanız artık kara bulutları dağıtma vakti. En sevdiğiniz atıştırmalıklar yanınızda mı? Öyleyse pozitif kısma geçelim. 

Tükenmişlik Sendromu

Mezun olma aşamasından sonra çalışma zorunluluğu, hayat şartları herkes için eşit olmayabilir. Farklı yaşanmışlıklar, farklı hayatlar, farklı öncelikler. Okuduğunuz bölümle alakalı bir iş yapamıyor olmak elbette sizi yıpratabilir veya bir iş bulamayıp ”aylak aylak gezme” terimi canlandırıyor olabilirsiniz. Aylak aylak geziyor musunuz? Bu soruya hayır dediğinizi duyar gibiyim. Böyle bir durumda gezdiğiniz yerlerden, okuduğunuz kitaplardan, oynadığınız oyunlardan, izlediğiniz filmlerden(buna Godfather dahil) zevk alamıyorsunuz. Bu durumda ne yapabilirim diye düşünüyorsanız size bu anlatılan şeylerin her basamağını yaşamış ve yaşayan biri olarak naçizane önerilerim var. Nasihat gibi görülmesin bir dost muhabbeti diyelim.

1- Kitap Okuyun 

”Offf yine mi yaa” diye söylenen sevgili arkadaşlarım varsa kitap okumanın önemine dair yazılan yüzlerce makale, binlerce kitaptan dem vurup şöyle yararlı böyle yararlı diye banel bir anlatım içine girmek istemiyorum. Hangi meslek grubunda olursanız olun insanlarla mutlaka bir şekilde iletişim halinde olacaksınız. Kitaplar iletişim kurmanızı kolaylaştıracak, kelime haznenizi geliştirecek birer orman gibidir. Yanı başımızda duran ormanlardan faydalanmak yerine 50-100 kelime arası bir kodese mahkum olmak sizce doğru mu?  ”Ali Ağaoğlu kaç kitap okudu kardeşim yaaaa” diyen arkadaşlarım, her CEO, üst düzey yönetici veya bürokratın iletişim ve diksiyon konusunda özel bir eğitim aldığını unutmamasını tekrar hatırlatmak istiyorum. Her konu, dönüp durup kitap okumaya bağlanıyor. Kitap okumanın tadını arttırabilmek ve okuma alışkanlığı için ilginizi çeken ne varsa okuyun. Elinize kitap almanıza da gerek yok sanal dünyamızda, sanal kitaplardan da faydalanabilirsiniz. Amaç aynı araç farklı. Hedefe odaklanalım.

2- Yeni Bir Dil Öğrenin

Daha önce de ”Sosyal Hizmetin Dili: İngilizce” yazımda da bahsettiğim üzere İngilizce artık hayatımızın olmazsa olmazı yeni bir dil olarak algılamak yakın bir gelecekte mümkün olmayacak. Bu yüzden, Fransızca, Arapça, Almanca, İspanyolca dillerinden birini öğrenmeye çalışın. Sizin işe yaramaz aylak aylak geziyorum diye değerlendiğiniz bu vakti kişisel gelişiminiz için değerlendirin. İlerlemeye devam edin. Bu diller sosyal hizmet uzmanı olarak mültecilerle çalışan derneklere seçilmeniz için birer ”tercih sebebidir.” Hayatımızda ne çok tercih var.

3- Egzersiz Yapın

Eveettt arkadaşlar ben Kıdemli Milli… şaka şaka bu bir beslenme uzmanı reklamı değil. Bu yüzden olayı gerçekçi açıdan ele alalım. Egzersiz hem beden hem de ruh sağlığımızı korumak için ideal bir yol. Egzersiz yaptığınızda vücudunuzun şeklinin değişmesinden tutun da ruh sağlığınızın ve özgüveninizin yerinde olduğunu, daha enerjik ve dinç olduğunuzu hissettiğiniz an hayata daha olumlu açıdan bakıyor olacaksınız.

Bahar geliyor. O zaman olumlu ve bitirici kısma geçelim. Kıymetli Esra Nur Özer Hocam Medipol Üniversitesi’nde verdiği dersimizde şunu demişti: ”Hepiniz birer savaşçısınız, bugün yataktan kalktınız uykunuzla savaştınız, okula gelmeye çalıştınız yol, kalabalık, stres zaman baskısı yaşadınız ve bunlarla savaştınız. Bunlarla savaştınız, hepiniz birer savaşçısınız.” Teşekkürler hocam.

Hepimiz birer savaşçıyız, savaşmayı bırakmak yerine ilerlemeye çalışmak yerine ”hayır yapamıyorum, benden olmuyor, hep torpil, bu ülke çok kötü bir yer” demek yerine, çalışmak, ilerlemeye çalışmak, ülkemiz çok kötü yerine, düzeltmeye çalışmak biz sosyal hizmet uzmanlarının temel ilkesi olmalı. Öyle olmasaydı Atatürk ve silah arkadaşları ”bu ülke işgal edildi hadi gidelim buradan” demiş olsalardı şuan bu yazıları hangi dilde yazıyor olurduk?

Hamurumuzda pes etmek yok, pes edenler vazgeçenlerdir. Başka bir yazımızda muhabbetimize devam edebilmek ümidiyle.

Sevgiler,

”Eğer pes etmeyi düşünmeye başladıysanız bu yola neden çıktığınızı aklınıza getirin.”

Aile Danışmanı / Sosyal Hizmet Uzmanı

Furkan CANLI

 

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.