Er Ryan’ı Kurtarmak Filmi

0

FİLM KONUSU

6 Haziran 1944 sabahı Fransa’nın Normandiya, Omaha Sahili’nden Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, Müttefikler çıkartma yapılmasını kararlaştırmıştır. Oldukça şiddetli geçen çarpışmanın ardından sonuç Müttefikler’in sahili ele geçirmesiyle sonuçlanmış ve bölge Nazi Almanyası’ndan temizlenmiştir. Çıkartma esnasında Müttefiklerden oldukça yüksek oranda kayıplar verilmiş ve ölmüş olan askerlerin ailelerine haber gönderilmektedir. Hayatını kaybedenler arasında Ryan ailesine mensup bir kişi çatışma esnasında yaşamını yitirmiştir. Başkent Washington D.C.’de bunun haberini alan General George Marshall, Ryan ailesine mensup olan dört erkek bireyden üçüncüsünün de öldüğünü öğrendikten sonra aynı gün çıkartma yapılan sahilde bulunan Yüzbaşı John Miller ve erlerine çıkartma sonrası Normandiya bölgesinde yaşadığı bilinen Ryan ailesinin son erkek bireyinin bölgeden uzaklaştırılıp ailesine teslim edilmesi için emir vermiştir. Yüzbaşı Miller ve ekibinde bulunan askerlerin artık yapması gereken tek şey er Ryan’ı kurtarmakır.

KARAKTER ANALİZİ

YÜZBAŞI JOHN H. MILLER: Savaşa katılmadan önce sınıf öğretmenliği yapmış olan Yüzbaşı Miller rütbesi gereği lideri olmakla birlikte zor durumlarda alınması gereken kararları yerine getirip sorumluluk isteyen davranışlarıyla beraber uygulanması gereken emirleri yetirmekle güçlü bir karakter rolü çizmektedir. Ekip içerisinde saygın bir kişiliği olup diğer askerlerin emirlerine uyması açısından sözü geçen dominant bir havaya sahiptir.

ONBAŞI TIMOTHY UPHAM: Ekibe çıkartma sonrası katılan Upham, filmde genellikle pısırık, sözü erler tarafından ciddiye alınmayan ve kritik anlarda yanlış kararlar vermekle beraber karakter gelişimi açısından oldukça inişli çıkışlı anlar yaşamaktadır. Film içerisinde okumuş, kültür sahibi bir birey olmasının savaşta hayatta kalma durumlarında hiçbir işe yaramadığına dair durumlar açısından örnek niteliğindedir.

ER JAMES FRANCIS RYAN: Filmin temel konusu olmakla birlikte filmin ilerleyen sürelerinde Yüzbaşı Miller ve ekibinin Ryan ile beraber karşılaşmasından sonra Ryan’ın oldukça inatçı, tutkulu ve gözüpek genç bir adam olarak gözlemlenmektedir.

SOSYAL HİZMET VE FİLM ARASINDAKİ İLİŞKİSİ

          Yönetmen Steven Spielberg her ne kadar bir yandan Ryan ailesine mensup bir kişinin kurtarılmasını konu olarak el almışsa da hikayeyi bahane edip daha çok savaş alanında yaşanan olayları olabilecek en gerçekçi haliyle belgesel edasıyla izleyiciye sunmak istemiştir. Hatta bu yüzden film içerisinde yaşanan olayların yer aldığı sahneler tarafından film oldukça eleştiri görmüş ve eleştirmenler tarafından kimine göre negatif kimine göre pozitif yönlü olarak yorumlanmıştır. Filmin başında yer alan Omaha Sahili çıkartma sahnesi gelmiş geçmiş en iyi giriş sahneleri arasına girmiştir.

          Filmde yer alan askerlerin yerlerinden yurtlarından apar topar kaldırılıp tanımadıkları diyarlarda zoraki olarak üst zümrede ki insanlar nedeniyle bulunmaları ve bu üst zümrede ki insanların, askerlerin yaşadığı, tanık olduğu dehşetin hiçbirini tecrübe etmemiş olmaları da filmde temel ahlaki açıdan bir tepki olarak gösterilmiştir.

          Bir sahnesinde Yüzbaşı Miller bir tepede Nazi askerlerinin koğuşlandığını ve bölge de devriye gezdiklerini tespit etmiştir. Tepenin ele geçirilip bölgenin güvenli hale getirilmesi için ekipte bulunan askerleri belli amaçlarla görevlendirmiştir. Sahnede Miller, Upham’a irade açısından güçsüz olduğunu düşündüğü için güvenmemiş ve harekatı izleme daha sonrasında gerekli medikal ekipmanları getirmesi için geride tutmakla emir vermiştir. Kısa bir süre sonra bölge Nazilerden ele geçirilip olayların lehine geliştiğini gören Upham daha sonra medikal ekipmanlarla diğer erlerin yanına vardığında sıhhiyenin yaralandığına ve can cekiştiğine tanık olmaktadır. Yerde acı içinde kıvranan sıhhiye diğer erlere kendisini nasıl kurtarabileceği ile ilgili bilgileri vermeye çalışırken bir yandan da şok geçirmektedir. Askerler sonunda sıhhiyenin kurtulamayacağını anladıktan sonra iki defa morfin enjekte ederek en azından sıhhiyenin mutlu bir şekilde ölmesini temenni eder. Filmin önceki sahnelerinde çocukken annesinin eve işten geç gelmesinden dolayı ona karşı kızgınlığını arkadaşlarına dile getiren sıhhiye yaşamını yitirmeden önce annesini mırıldanarak gözleri açık bir şekilde hayatını kaybeder.

         Filmde ki karakterlerin neredeyse tamamı PTSD muzdaribidir. Askerlerin destek almadan kendi başlarına bu kadar önemli bir sorunla yüzleşememeleri yüksek olasılıklıdır. sosyal hizmet bu noktada devreye girmekle beraber askerler için sağlanması gereken yardımı temin etmekle görevlidir. Her ne kadar savaş esnasında fiziksel açıdan ölüme kadar giden bir risk faktörü olsa da savaşta hayatta kalan bireyler yaşamlarını eskisi gibi idame ettirememekle beraber ciddi psikolojik sorunlarla uğraşmakta ve bu psikolojik sorunlardan dolayı(yüksek oranda PTSD) toplum tarafından sık sık dışlanmaktadırlar.

          Askerlere savaş sonu madalya vermek her problemi çözmemekle beraber ihtiyaç duydukları asıl sorunun(Mermi şoku ya da PTSD) yardımının sosyal hizmet tarafından karşılanması kişilerin topluma tekrar kazandırılması açısından elzemdir.

İNSAN HAKLARI VE FİLM ARASINDAKİ İLİŞKİSİ

          Yaşama Hakkı ve Kişi Dokunulmazlığı: Yönetmenin film için temel motivasyonu olmuştur. Buna istinaden film içerisinde akıl almaz olaylar yaşama hakkı ve kişi dokulmazlığının ihlali açısından kara mizaha neden olacak kadar sebep yaratmaktadır. Ölüm kalım savaşı, psikolojik ve fiziksel açıdan yaşanan sorunlar, açlık ve susuzluk, askerlerin memleketlerine özlemleri, emre uymamanın yaratacağı disiplin cezaları gibi durumlar izleyiciye yaşama hakkının kritik dönemlerde devletler ve yüksek zümredeki topluluklar tarafından pekte bir öneminin olmadığını öne sürmektedir.

          İşkence ve Kötü Muamele Yasağı: Yüzbaşı Miller ve ekibi Nazi devriyesini tepeden temizleyip ‘etkisiz hale getirdikten’’ sonra ele geçirdikleri bir Nazi askerine sıhhiye yaşamını yitirdikten sonra dövmeye, işkence etmeye başlamaktadırlar. Erlerin neredeyse tamamı Nazi askerinin infazında karar kılmış iken Upham bu tutumun doğru olmadığını askerin sıhhiyenin vefatı ile doğrudan ilişkili olmadığını söyleyip askerin esir ya da salınması konusunda karar kılmıştır. Yüzbaşı bu noktada Upham’ın fikrine katılma tutumu göstermiş ve Nazi askerini serbest bırakmıştır.

          Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği: Filmde askerlerin bulundukları bölgenin oldukça tehlikeli olması ve ölme risklerinin çok yüksek gözükmesine karşın komutanlarının onlar için verilmiş olan emirleri sorgusuz sualsiz yerine getirme durumu kişi özgürlüğü ve güvenlik ihlali olup askerler tarafından oldukça öfkeli bir biçimde dile getirilmektedir.

          Din ve Vicdan Özgürlüğü: Upham filmin ilerleyen vakitlerinde silah arkadaşlarından birinin düşman askerlerinden biriyle ölüm kalım savaşı verdiğine bir bölgeden bir bölgeye mermi taşırken duyarak şahit olmuştur. Düşman askeri b boğuşma esnasında Upham’ın silah arkadaşının kalbine bıçak saplayarak oradıkça öldürmüştür ancak bulunduğu evin üst katından merdivenlerden aşağıya inerken Upham’ın dizlerine çökmüş bir şekilde hıçkırarak ağladığını ve kendi canının Upham tarafından hüzünlü bir şekilde bağışlandığına tanık olmuştur.

          İlerleyen vakitlerde Upham, Yüzbaşı Miller’ın da desteğiyle tepede serbest bıraktıkları Nazi askerinin cepheye geri döndüğünü ve silah arkadaşlarını öldürdüğünü gözlemlemektedir. Askerleri gafil avlayan Upham serbest bıraktığı Nazi askeri ile birlikte bir mangayı esir etmiştir. Bu sahnede Nazi askeri Upham’ın kötü biri olmadığını ona hatırlatıp insan öldürmemesi gerektiğini söylese de Upham bu noktada bardağı taşıran son damla misali kendisine dayanamayıp vicdanına engel olup Nazi askerini öldürüp diğerlerinin teslim olmasını sağlamıştır.

          Özel Hayatın Gizliliği Hakkı: Upham’ın Nazi askerini tepeden serbest bıraktıktan sonra ekipteki diğer askerler Yüzbaşı Miller’a bunun aptalca bir fikir olduğunu beyan edip çemkirmişlerdir. Askerlerden biri yaptıkları görevin saçma olduğunu belirtip görevinden çekilmek isterken Miller’ın sağkolu görevden çekilmek isteyen askere silah doğrultup emrin yerine getirilmesini söylemiştir. Tüm bu yaşanan gergin olaylardan sonra Yüzbaşı Miller kendisinin askere gelmeden önce bir ilkokulda sınıf öğretmeni olduğunu askere sorunlarından kaçmak amacıyla geldiğini söylemiştir. Yüzbaşı Miller’ın geçmişinin gizemli olmasından dolayı kendi aralarında iddiaya giren askerlerin bu durumu öğrenmesi ile beraber mahremiyetinden ödün veren Miller olayları yatıştırıp görevine devam etmiştir.

FİLMİN ADI İLE İLİŞKİSİ

          Er Ryan’ı kurtarmak amacı ile yollara düşen ekibin üyelerinin bu amaç doğrultusunda birer birer hayatlarını kaybetmeleri Ryan’ın ‘emir demiri keser.’ mottosu ile ne kadar şanslı ama askerlerinde ölüme bile bile gitmeleri açısından ne kadar bahtsız olduklarına karşı bir göndermedir.

Akdeniz Üniversitesi, Sosyal Hizmet ve Danışmanlık Bölümü, 2018 girişli öğrenciler tarafından hazırlanmıştır.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.