Fatih Kılıçarslan’la Söyleşi

3

            Fatih beyle geçen sene tanışma fırsatım oldu.Geçen sene ara tatilde Gonca arkadaşımla birlikte Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde küçük bir incelemede bulunmuştuk.Fatih Bey bize çok yardımcı olmuştu.Bu geçtiğimiz ara tatilde de Fatih Kılıçarslan’la görüşme yapmak,onun değerli fikirlerini sizlere net ve anlaşılır bir şekilde aktarabilmek için sayın sosyal hizmet uzmanımızla bir söyleşi yaptım.Öncelikle Fatih Beyi sizlere kısaca tanıtmak istiyorum.

            Fatih Kılıçarslan 1992 Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu mezunu olup  yaklaşık 15 yıldır Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin  Acil Psikiyatri Bölümünün Baş Hekim Yardımcısı olarak görevine devam etmektedir.Kendisine ait 3 kitabı ve birçok makalesi vardır.Ayrıca sınıf arkadaşı olan Vahdi Çoban isimli sosyal hizmet uzmanı meslektaşıyla birlikte ‘’www.kliniksosyalhizmet.com’’ adlı web sitesini hazırlamışlardır.Bu iki uzmanın hazırlamış oldukları birçok yazı ve makaleler Berlin Eyalet Senatosu Uyuşturucu Komisyonu tarafından ödüle layık görülmüştür.Fatih Bey bu durumu kendileri için çok önemli olduğunu vurgularken bu başarılarını da sizlere aktarmamı istemiştir.

            Fatih Hocamla öncelikle güncel meseleler,sosyal hizmet mesleğinin önemi ve bu mesleğin küreselleşen dünyamızda geldiği önemli noktaları konuştuk.Sohbetimiz sırasında Vahdi Çoban’da Fatih Beyin odasına girince onunla da tanışma fırsatım oldu.Vahdi Bey ise Fatih Kılıçarslan Hocamın üniversite sınıf arkadaşı olup 1996 yılından beri İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İşitme-Konuşma Rehabilitasyon Merkezinde  kekemelik,artikülasyon,işitme kayıplı çocuklar,gecikmiş konuşma yaygın gelişimsel bozukluklar hakkında hizmet eden değerli bir sosyal hizmet uzmanıdır.

            Fatih Bey ile söyleşi yaptığım sırada Vahdi Bey’de bu sohbete dahil olmuştu.Vahdi Bey,öncelikle bana üniversitemizdeki bölümümüzün durumunu,bize ders veren akademisyenlerimizi sordu.Turgay Hocamızın bize ders verdiğini ben ve Fatih Bey’den duyunca bizlerin çok şanslı olduğunu söyledi.Çünkü Turgay Hocamı her iki hocamızda çok iyi tanıyorlardı.En son Turgay Hocamızla birlikte Diyarbakır’da ‘’Sokak Çocukları’’ hakkında hazırlanan seminere katıldıklarını söylediler.

            Fatih Bey bizleri Bölümümüzün şu andaki durumunu çok yakın takip ediyor.Ben Aliye Hocamızın üniversitemizden ayrıldığını ona söylemeden onun bu olumsuz durumu bana söylemesi beni bir hayli şaşırtmıştı.Bana bu durumdan sonra verilen tepkileri sordu.Bende az veya çok Aliye Hocamıza bir kızgınlığımızın olduğunu söyledim.O ise bu tür durumların doğal karşılanması gerektiğini vurgularken Turgay Hocamızdan eğitim aldığımızdan dolayı çok şanslı olduğumuzu söyledi.Halil Mutioğlu hocamızı sadece ismen tanıyor, hocamız hakkında pek fazla bilgi sahibi değil.

            Şimdide Fatih Kılıçaslan’ın bana dediği birkaç cümleyi sizlerle paylaşmak istiyorum: Delikanlı sen diplomanı almaya bak,her şeyi alan içinde öğreneceksin.Biz bile birçok şeyi alanımızda öğrendik.Ama mutlaka kendini geliştir,kendine imkanların ölçüsünde yatırım yap.Yalnız dikkatini çekerim ki bunu hangi mesleği icra edersen et her zaman kendini geliştirmeye çalış.İşte şu cümleler beni bitirdi:Meslek bir araçtır,onu amaç olarak algılamayınız.Yani çevrendeki insanlar sen Hasan olduğun için sana saygı duymalı,sosyal hizmet uzmanı olduğun için değil.Unvanlardan önemli olan senin kişiliğinidir.Bu,kişilik sahibi olmana ve sana verilen en büyük olan çalışmaktan geçer.Bir insanın kişiliği,aldığı eğitimin yanında onun ahlaklı görgülü olmasına bağlıdır.Öncelikle ahlakını ve görgünü her zaman muhafaza edebilmelisin.Çünkü insanı önce ahlakı,görgüsü sonrada çevresinden,okulundan kazandığı eğitimi tamamlar.

-Günümüz Türkçesinde Sosyal Hizmete Bakış ve Bu Mesleğin Küreselleşme Boyutundaki Geleceğini Nasıl Görüyorsunuz?

Günümüz Türkiye’sinde sosyal hizmete bakış hızla gelişmekte olup mesleğimizin yeterince toplum tarafından tanınmasıyla karşı karşıya bulunmaktayız.Bence bunun nedeni ülkemizde uygulanan sosyal devlet koşuluyla ilgili olmasındandır.Ülkemizde kurum,kuruluş ve bu kurumlarda çalışabilecek profesyonel çalışmacıların sayısı yeterli değildir.Kuramın kendine özgü sosyal hizmet modeli yoktur.Temelde temsil sorunu yaşanmakta olup bu sorunun aşılabilmesi için sosyal hizmet çalışanlarının her türlü konuda donanımlı olup ülke içi ve ülke dışı güncel toplumsal olayları,sorunları iyi takip edebilmeli;hatta bunları yazabilmelidir.Yani bütünüyle kendini yetiştirmiş,geliştirmiş bir birey olmalıdır.Sosyal hizmet mesleği uluslar alana açılan bir meslek olup Avrupa’nın birçok ülkesinde örgütlenme boyutuna ulaşmıştır.Bu yüzden sosyal hizmet uzmanının yerel değil,uluslar arası düşünmesi gerekmektedir.Benim Almanya’da birçok sosyal içerikli seminere katılmam,Avrupa’da alanım içinde eğitim almam bu söylediklerimi kanıtlar niteliktedir.Böylece amacımız içinde yer alan hem kendimizi geliştirme hem de tecrübelerimizi uluslararası alanda birbirimize aktarabilme imkanı doğmaktadır.Ama bunun için öncelikle dil sorununun çözümlenmesi gerekmektedir.Bana göre bir sosyal hizmet uzmanının ulusal alan yerine uluslar arası alanda kendini yetiştirmesi,diğer milletler arası ilişkileri güçlü analiz edebilen bir eğitimle kendine yatırım yapması gerekir.Burada üniversitede almış olduğunuz eğitim çok önemlidir.

            Sosyal hizmet mesleği bir iletişim mesleği olup gerek meslekler arası iletişim gerekse toplumla kurulan iletişim bu kutsal mesleğin ilişkiye dayalı olduğunu kanıtlar.Fakat bu durum ülkemiz için biraz lüks görülmektedir.Ancak bana göre siz öğrenci arkadaşlarımın imkanları ölçüsünde ‘Öğrenci Değişim Programlarına’’(Erasmus) katılmanızı,gittiğiniz Avrupa ülkesinin sosyal hizmet anlayışın görmenizi öneririm.Ben bu programlara katılan öğrencilerimizin olduğunu biliyor,onları takip ediyorum.Bu faaliyetlere katılmanız sizleri çok geliştirecektir.

-Niçin Klinik Sosyal Hizmet Alanını Tercih Ettiniz?

            Özellikle psikoloji,psikiyatri alanını çok seviyorum.Bence sosyal hizmet alanının özüdür psikoloji Çünkü bir sosyal hizmet uzmanı açısından değerlendirirsek,çocuk,gençlik, yaşlılık psikolojisinin bilmeden müracaatçınızla  kolay çalışamazsınız..İyi bir iletişim için insan psikolojisinin bilinmesi gerekir.Bende bu alanda kendimi geliştirmek için bu alanı tercih ettim.SHÇEK kurumlarında iyi bir sosyal hizmet uzmanı olamayacağımı düşündüm..Bana göre ülkemizdeki bu kurumların örgütlenme sorunu vardır,bilimsel metodoloji yoktur.Memur zihniyetiyle işler yürümektedir.İnsanla çalışmanın alanı bilim alanı olup,bu alanda çalışabilmek için en az mastır düzeyinde eğitim almak gerekir..Fakat bana göre Türkiye’de böyle bir hedefi ideal,alt yapı anlayışı yoktur.Özellikle SHÇEK’te memur zihniyetiyle hizmet verilmektedir.Kurumlar arasında en gelişmiş olan hastaneler olduğu için benim tercihim hastanede çalışmak olmuştur.Yaklaşık 15 yıldır burada çalışmaktayım.Buradaki doktorlar,hastane çalışanları iyi bir eğitim alıp kendilerini geliştirme potansiyellerinin yüksek olduğu bir alanda yer aldıkları için bende  onların içinde yer almak,onlardan faydalanarak kendimi geliştirebileceğim bir alanda yer almanın,bu mesleği burada sürdürmenin doğru olacağını düşündüm.Bende böylece doktorlarla beraber  çalışmayı tercih ettim.Ayrıca şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki bana göre ülkemizdeki sosyal hizmet kuruluşları çok içe kapalı,toplumdan izole olmuş kurumlardır.Sağlık kurumları topluma açık olup,sürekli halkla,toplumla,toplumun herkesim ile iletişimde olmak burada çalışan bir sosyal hizmet uzmanının hem kişisel hem de mesleki gelişimine katkı sağlamaktadır.Burada şunu diyebiliriz ki,her şeyden önce ülkemizde,sosyal hizmetin yeniden organizasyonu ,yeniden kurumsallaştırılması, hizmetin planlanması ve mesleki elamanı yetiştiren okulların öğrencileri bu bahsettiğim sistem değişimini temsil edebilecek nitelikte kendilerini geliştirmeleri gerekir. Ancak ülkemizin bunu yapabilecek ne yetişmiş insanı,ne de kurumsal yapısı buna uygun değildir.Bunlar bana göre ancak yirmi yıl sonra olacak şeylerdir.

            Bana göre SHÇEK maalesef bir hizmet kurumu değil,bürokratik bir kurumdur.Çünkü siyasetin manipülasyonun açık olup,kadrolar ehliyet,liyakat ölçülerinde değildir.Siyasetçilerin işlerini takip edebilecek yakınlıktaki kişiler bu kurumların başına atanmaktadır.Halbuki sosyal hizmet sivil,bağımsız,özerk olmalıdır.Özellikle sivil toplumun temsilcileri tarafından hizmetler organize edilmelidir.Yani devletleştirilen sosyal hizmet maalesef bugüne kadar iyi organize olamamıştır.Toplumun denetimi ve katılımına açılmalıdır.Bu yüzden toplumun açık,demokratik,katılımcı özellikleri geliştikçe sosyal hizmetlerde gelişecektir.Buradan da anlaşılacağı gibi hocamız sosyal hizmet politikasını liberal olarak görmektedir.

-Avrupa ülkeleri bünyesinde sosyal hizmete bakış nasıldır?

Bir kere şunu açıkça söylemeliyim ki Avrupa ülkeleri bu konuda kendilerini çok çok geliştirmişlerdir.Almanya da incelemelerde bulunduğuma göre size bunları rahatlıkla söyleyebilirim ki sosyal hizmet politikası ve yürütülen faaliyetler açısından değerlendirirsek onların en az otuz yıl gerisindeyiz.Avrupa’da bu sistem merkeziyetçi değildir.Yerel yönetimler, kiliseler,hatta bireyler dahi sosyal hizmeti temsil edip kendileri ölçüsünde faaliyetlerde bulunmaktadır.Yani kurumasal düzeyde kiliseye,derneklere,belediyelere ait sosyal hizmet kurumları vardır.Böylece sosyal hizmet toplumun güvencesi olmaktadır.Yoksulluğa,ekonomik krize sosyal sorunlara karşı toplumla devlet birbirleriyle barışık haldedir.Böylece halk,devletine daha çok güvenmektedir.Çünkü sosyal hizmet Avrupa’da mahalli düzeyde örgütlenmiştir ve bu anlayışla faaliyetlerini sürdürmektedir.Bence Avrupa’ya göre ülkemizde sosyal hizmetin “ s”si bile uygulanmamaktadır.Kurum içinde çalışanlarının pek çoğunun derdi kadro kapmak,iyi bir kadroya yerleşebilmektir.Mesele kadro kapmak değil,seçtiğimiz bu mesleğimizi en iyi şekilde uygulamak,temsil etmektir.

-Sizce en önemli sosyal sorun nedir;bunu sosyal hizmet açısından değerlendirir misiniz?

Bana göre bu ülkenin en önemli sosyal sorunu göç olgusudur.Güçlü medeniyetler,toplumlar yerleşik kültürü olan toplumlardan meydana gelmektedir.Yerleşik toplumlar eğitim,meslek,ekonomi ve kültürel sorunlarını çözümlemiş toplumlardır.Sürekli göç alan toplumlar ise temel düzeyde iş,eğitim,barınma,yoksulluk sorunlarıyla karşı karşıyadırlar.Dolayısı ile sosyal hizmete daha çok ihtiyaç duyan,sosyal hizmet uzmanının desteğine,yardımına gereksinim duyan toplumlardır.Türkiye açısından bakarsak bizim ülkemiz hareketliliğin olduğu bir ülkedir.Doğu ve Güneydoğu Anadolu sorunları,buna bağlı olarak siyasal,sosyal,ekonomik sorunları halen süren bir ülkedir.Bu tip sorunların yaşandığı bir ülkede sosyal hizmete büyük ihtiyaç duyulmaktadır.Bu şartları barındıran bir ülke için de sosyal hizmet politikası ve yürütülen faaliyetler toplumda karşılaşılan sorunları asgari boyuta indirgemeye çalışmalıdır.

– Biz sosyal hizmet uzmanı öğrencilerinize yönelik tavsiyeleriniz nelerdir?

Odaklandığınız  bir alana yönelik olarak seçtiğiniz alanla ilgili olan her şeyi iyi takip edebilmek gerekir.Sürekli olarak iletişim araçlarını kullanmanızı;bilhassa internet,gazete,dergi,makale,bilimsel yazılar üzerinde yoğunlaşabilmelisiniz.Fakat kendi yaratıcılığınızı da göz önünde bulundurmalısınız.Mutlaka yazı yazın,makale çalışmaları yapın.Yazdığınız yazılar iyi de kötü de olsa asla yazmaktan vazgeçmeyin.Bana göre en çok önemli olanın ise odaklandığınız alanda kendinizi geliştirmenizdir.Bu her şeyin kilit noktasıdır.Üniversite bünyesinde ise,bir gazete çıkarın.Baskısı önemli değil;fotokopi bile olabilir.Biz de yazılarımızı size gönderelim.Veya web sitesi hazırlayın,bir çok yazı ve makalelerimizi orada yayınlayalım.Yani siz,okulunuzda ses getirecek bir faaliyette bulunun.

 Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Bütün öğrenci arkadaşlarıma sevgiler sunar,başarılar dilerim.Beni üniversitenize davet ederseniz sizlere faydalı olmak isterim.Tabi bunun için gönüllü olarak gelmek istediğimizi de unutmamanızı belirtmek arzusundayım.Eğer sizlere bir konferans verebilmem için üniversitenize davet edilirsem tamamen kendi imkanlarımla gelmeye hazır olduğumu belirtmekten onur duyarım.Sayın Turgay Çavuşoğlu’na da saygılarımı sunarım.      

Doğrudan cihazınızda gerçek zamanlı güncellemeleri alın, şimdi abone olun.

3 Yorumlar
  1. Beyaz diyor

    Umarım bir gün Gűműşhane Űniversitesinde sizinle sosyal hizmet hakkinda konuşmak nasip olur.

  2. Filiz SAKA diyor

    Fatih Bey bu söyleşide mesleğimiz adına son derece değerli ve öneml tespitlerde ve tavsiyelerde bulunmuş.Kendisine teşekkür ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

  3. Murat Çay diyor

    Sayın Fatih beye çok teşekkür ediyorum, bizi bu söyleşi ile aydınlattığı için.İyi bir sosyal hizmet uzmanı olabilmek için kendini geliştirme unusurunu burda bir kez daha ne kadar önemli olduğunu anladık.Tavsiyelerini olabildiğince yerine getirmeye çalışacağız.Galiba bu siteyi açarak Fatih Bey’in tavsiyelerinden birini yerine getirmiş olduk.Fatih Bey’i okulumuza da en kısa zamanda bekliyoruz.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Anti-Spam Quiz: