Veronica Ölmek İstiyor Kitap Özeti ve Tıbbi ve Psikiyatrik Sosyal Hizmet

0

Veronica ölmek istiyor kitabı 1998 yılında Paulo Coelho tarafından yazılmış psikolojik ve dram türünde bir kitaptır.  Bu kitapta ana karakterimiz Veronica intihar teşebbüsünde bulunmuş fakat başarısız olmuştur. Kaldırıldığı akıl hastanesinde öğrendiği gerçekle birlikte kendisine ve hayata olan bakış açısı değişmeye başlamıştır.

Veronica Kasım ayının on birinci gününde kiraladığı manastırda başucunda duran dört kutu uyku ilacı ile intihara teşebbüs etmiştir. Veronica, kendi söylemiyle sürekli depresyonda yaşayan hüzünlü bir kız değildir. Kendisini öldürmesinin ardındaki ilk sebep olarak yaşamındaki her şeyin aynı olmasını öne sürmektedir.

“Birinci neden: Yaşamındaki her şey hep aynıydı ve bir kez gençliği sona erdi mi hep yokuş aşağı gideceği belliydi. Yaşlılık, dönüşü olmayan izler bırakacak, hastalıklar birbirini kovalayacak, dostlar birer birer yok olacaktı. Yaşamını sürdürmekle hiçbir şey kazanmayacaktı, tam tersine acı çekme olasılığı hep artacaktı.”

Yaşadığı hayatın aynılığı bir türlü kurtulamadığı boşluk hissi Veronica’yı yaşamın anlamsız ve daha da acı çekeceği bir yer olduğuna ikna etmektedir.

Başarısız intihar girişiminin ardından gözlerini açtığında akıl hastanesinde yatmaktadır. Her şeye yeniden başlayacağını buradan çıkıp sokaklara yeniden döneceğini düşünmektedir. Fakat her ne kadar hayatta olmasına bir yanı sevinse de diğer bir yanı bu duruma sevinememektedir. Çünkü yaşamındaki tekdüzeliğe geri döneceğini bilmesi onu tekrar umutsuzluğa sürüklemektedir.

“Kitap okumaya çalışacağım, TV’yi açıp hep aynı bildik programlara bakacağım, saati kuracağım, ertesi sabah her sabahki gibi aynı saatte çalıp beni uyandırsın, ben de kütüphaneye gidip her gün yaptığım aynı şeyleri makine gibi tekrarlayayım diye.”

Veronica için hastanedeki asıl dönüm noktası intihar teşebbüsünün ardından kalbinde kalıcı hasar bıraktığını bu yüzden sadece bir hafta ömrü kaldığını öğrenmesiyle başlamaktadır. İlk başlarda bu duruma sevinmekte çünkü zaten ölmek istemektedir. Fakat aradan birkaç gün geçince aniden ölmekle yavaş yavaş ölümü beklemek arasında fark olduğunu anlamıştır.

Veronica artık son günlerini dilediği gibi yaşama isteğindedir. Çünkü yavaş yavaş ölümü beklemek onun kendisine ve hayata olan bakış açısını değiştirmiştir. Hastanedeki hemşirenin kendisine yönelttiği, böylesine güzel ve genç bir kızın önünde uzun bir yaşam varken neden intihar eder sorusuna verdiği yanıt kendisiyle ilk defa yüzleştiğini de bizlere göstermektedir.

“O hapları aldığımda nefret ettiğim birini öldürmeye çalışıyordum. İçimde başka sevebileceğim Veronicalar olduğunu bilmiyordum.”

Burada herkes tarafından güzel bulunan, dışarıdan bakan bir göz için hayatında bir sorun yokmuş izlenimi veren Veronica’nın kendisini hiç sevmediğini görmekteyiz. Kendisinden nefret etme sebebini ise başkalarının ondan beklentilerini gerçekleştirememe korkusundan kaynaklandığını bizlere aktarmaktadır.

İntihar girişiminden duyduğu pişmanlığı arka plana attığında ise geriye kalan duygunun büyük bir öfke olduğunu dile getirmektedir.

“Veronica her şeyden nefret ediyordu ya, en çok da yaşamını sürdürmüş olduğu biçimden, içinde barındırdığı yüzlerce Veronica’yı keşfetmeye zahmet etmeyişinden tiksiniyordu.”

Burada Veronica’nın asıl öfkesinin kendisini tanımaması bunun için hiç çaba sarf etmemesi olduğunu görmekteyiz. Veronica’nın kendisini keşfetmemesinin ardındaki sebebin anne babasını üzmek onları hayal kırıklığına uğratma korkusu olduğunu görmekteyiz. Aslında küçük yaşlarda aldığı piyano eğitiminden bu yana dünyaya piyanist olmak için geldiğini düşünmüş fakat annesinin piyano çalarak para kazanamayacağını söylemesi üzerine derece ile hukuk fakültesinden mezun olmuştur. Veronica’nın bu durumu ailesinin beklentisini boşa çıkarmamak için kendi hayallerinden vazgeçtiğini bizlere göstermektedir.

Kitabın bir diğer çarpıcı noktası ise Veronica’nın yakın zamanda öleceğinin bir yalandan ibaret olmasıdır. Dr. Igor Veronica’nın son günlerinde öleceğini bilerek yaşaması ve onun üzerinden bir deney gerçekleştirmek için etik olmayacak şekilde bu yalanı ortaya atmıştır.

Durumlar deneyin doğrultusunda devam ederken Veronica şizofreni hastası Eduard ile yakınlaşmaya başlamıştır. Hem şanslı hem şanssız olan bu ikili birbirlerine iyi gelmektedirler ve hayata tutunmak için birbirlerinden güç almaktadırlar. Fakat Veronica’nın fazla zamanı yoktur. Bu düşüncelerden dolayı Veronica ve Eduard hastaneden kaçıp son saatlerini birlikte geçirmeye karar vermişlerdir. Ertesi gün durumu fark eden doktor genç kıza bu durumun bir deneyden ibaret olduğunu söyleyememiştir fakat bir yandan da kızın ölüm korkusu ile istediğini yaşamasına sevinmiş ve iyilik yaptığını düşünmüştür.

KİTABI TIBBİ VE PSİKİYATRİK SOSYAL HİZMET BAKIŞ AÇISI İLE DEĞERLENDİRMEK

Kitabı tıbbi ve psikiyatrik sosyal hizmet bağlamında değerlendirecek olursak karşımıza beş önemli başlık çıkmaktadır.

  • Güvenliğe Yönelik Değerlendirme
  • Etik Sorunlar
  • Mücacaatçıların Kendi Kaderini Tayin Hakkı
  • Personel Yönetimi, Eğitimi ve Denetimi
  • Bireyle, Aileyle ve Grupla Çalışma

1)Güvenliğe Yönelik Değerlendirme

İlk olarak değerlendireceğimiz bağlama bakarsak karşımıza güvenlik sorunu çıkmaktadır. Hastane ne hastalar ne de hastanede çalışanlar için güvenli bir alan olarak gelmemektedir. Hastalar hastaneyi dışarıdaki dünyadan daha güvenli bulsalar da hastane çalışanları onlara ‘deli’ gözüyle baktığı için her zaman fazla temkinli yaklaşmaktadırlar. Hastalara en ufak bir düzensizlikte sakinleştirici yapmaları, gözetmen olan hemşirenin o kadar hasta ile bir arada kalmaktan korktuğu için kapıyı kilitlememesi bir güvenlik sorunu teşkil etmektedir. Bu akıl hastanesinde bir tıbbi sosyal hizmet uzmanı olsaydı bu durumu çözüme kavuşturmak için hastaların sorunlarını korkmadan dile getirebildiği bir ortam oluşturmaya öncelik tanırdı. Hastalar sakinleştirici yapılması ya da kötü muamele edilmesi korkusu ile sorunlarını rahatça ifade etmekten kaçınmakta ve bu durum hastane ortamının ve çalışanların onlar için ‘güvensiz’ bir alan olmasına sebep olmaktadır. Bu ‘güvensiz’ alanın ortadan kaldırılmasında tıbbi ve psikiyatrik sosyal hizmet uzmanı büyük bir rol oynamaktadır.

2)Etik sorunlar

İkinci değerlendireceğimiz nokta ise mahremiyetin olmaması durumudur. Tüm hastalar birbirlerinin özel yaşamını bilmektedir. Veronica’nın bir hafta ömrünün kaldığını tüm hastaların bilmesi bu duruma en güzel örneği oluşturmaktadır. Bir sosyal hizmet uzmanının en önemli önceliklerinden birisi müracaatçılarının gizliliği konusudur. Kitapta bahsi geçen hastanede hastaların özel hayatlarının gizlenmemesi büyük bir sorun oluşturmaktadır. Diğer hastaların Veronica’ya ‘acıma’ duygusuyla yaklaşması, Veronica’nın içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında hasta gizliliğinin ne kadar önemli olduğunun altını çizmektedir. Bu hastanede görev alan bir tıbbi sosyal hizmet uzmanı bu konuda gerekli önlemleri alarak bireylerin birbirlerine ön yargılı yaklaşmalarının önüne geçilmesinde katkıda bulunurdu.

3)Mücaatçıların Kendi Kaderini Tayin Hakkı

Değerlendirmeye konu olan üçüncü nokta ise Dr. Igor’un davranışlarıdır. Kendi yaptığı araştırmalar için etik dışı davranışlarda bulunan Dr. Igor Veronica’ya yalan söylemektedir. Söz konusu durum her ne olursa olsun doktor hastasına durumu ile ilgili yanlış bilgi vermemelidir. Dr Igor’un kitabın sonunda aslında iyi bir şey yaptığını düşünmesinin sebebi Veronica’nın öleceği düşüncesi ile istediğini yapması ve kendisini kısıtlamamasıdır. Fakat sosyal hizmetin temel ilkelerinden biri olan kendi kaderini tayin hakkı (selfdeterminasyon) tam da bu noktada devreye girmektedir. Dr. Igor Veronica’ya yalan söyleyerek onun kendi kaderi hakkında tayinde bulunmasına engel olmaktadır. Tıbbi sosyal hizmet uzmanı Veronica’nın durumunun daha iyiye gitmesi için Veronica’yı sürecin tüm aşamalarına dahil ederek çözümün bir parçası olmasına yardımcı olurdu.

4)Personel Yönetimi, Eğitimi ve Denetimi

Kitapta bahsi geçen Dr. Igor ve diğer hastane çalışanlarının hastalara yaklaşımı ve görevlerini yerine getirme hususunda bazı eksiklikler olduğunu görmekteyiz. Dr. Igor’ un hastasına yalan söylemesi, hemşirenin hastalara karşı önyargılı davranışları ve bu yüzden güvenlik sorunu teşkil edecek şekilde davranması gibi sebepler bizlere bu hastanede çalışan bakım vericilerin ve personellerin gerekli eğitimleri almalarının ne kadar önemli ve gerekli olduğunu göstermektedir. Bu hastanedeki tıbbi ve psikiyatrik sosyal hizmet uzmanı personele gerekli eğitimlerin verilmesi ve gerektiğinde denetimlerinin yapılması noktasında önemli bir yere sahip olurdu.

5)Birey, Aile ve Grup Temelinde Çalışma

Değerlendireceğimiz son konu ise Veronica’nın intihar etmesinin ardındaki sebeptir. Kitabın başlarında Veronica da dahil olmak üzere kimse Veronica’nın intihar teşebbüsüne mantıklı bir neden bulamamaktadır. Çünkü ortada somut bir neden yoktur. Fakat bu nokta Veronica’nın durumunun aslında ne kadar tehlikeli olduğunu bizlere göstermektedir. Veronica yıllarca ailesini hayal kırıklığına uğratmamak için hayallerinden vazgeçmiş, hep başkalarının kendisinden beklentisini karşılamak için yaşamış, olmadığı biri gibi davranarak kendisine herkesin gıpta ile baktığı bir benlik imajı yaratmıştır. En sonunda da enerjisi tükenmiş ve içindeki boşluk hissi ile daha fazla devam edemeyeceğini anlayıp çözümü intihar etmeye karar vermekte bulmuştur. Tıbbi sosyal hizmet uzmanı Veronica’nın neden boşluk hissi içinde olduğu ile ilgili konuşmalar yaparak durumu değerlendirir ve kendisini keşfetme sürecinin daha sağlıklı ilerlemesine katkıda bulunacak kaynak ve birimler arasında köprü görevi görebilirdi. Aynı zamanda Veronica’nın içinde bulunduğu durumu ‘çevresi içinde birey’ yaklaşımı ile değerlendirerek olursak çözüm için sadece Veronica ile değil Veronica’nın  çevresi ile de çalışmalar yürütülürdü. Bu çalışmaların sadece mikro düzeyde değil mezzo ve makro boyutlarda da ele alınması intihar gibi büyük bir sorunun çözümü için büyük bir adım atılmasına katkı sağlayacaktır.

Tüm bu değerlendirmeler kitabın karakterleri ve olayla ilgili olsa da çözüm önerileri günümüz koşullarında değerlendirilmiştir.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.